This is default featured post 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

7 Mart 2013 Perşembe

Gizem Karaca ev hapsini ti'ye aldı.



Ev hapsi aldığı yönünde haberler çıkmıştı
Ünlü oyuncu Gizem Karaca'nın hakkında geçtiğimiz günlerde ev hapsi aldığı ile ilgili haberler çıkmıştı... İddialara göre;

Ailesi onu Amerika’ya göndermek için harekete geçmişti. Kızlarını kıramayan Karaca Ailesi, Amerika planını erteledi ancak sokağa çıkma yasağı koymuştu. Ancak kızlarını kıramayan Karaca Ailesi, Amerika planını erteledi ancak sokağa çıkma yasağı koymuştu.

Güzel oyuncu dün akşam Twitter'dan bir yazı paylaştı ve "bugün sokağa çıktım. yarın camdan bakıcam." diyerek iddiaları 'ti'ye aldı!

Eva Longoria frikik vermek için çok çalıştı!


Hollywood'un ünlü oyuncusu Eva Longoria, Altın Küre Ödülleri'nden sonra bir derginin düzenlediği part'ye katıldı. Uzun tuvaletlere olan düşkünlüğüyle bilinen Eva, elbisesinin kuyruğuna basıp düşmekten son anda kurtuldu.
Eva'nın bütün bu çabaları nasıl firikik veririm de gündeme gelirim, sorularının cevabıy gibiydi. Longoria bunu başardı da.

Yıldız Tilbe'den ,hadisli kadınlar günü mesajı



Kadın cinayetlerine isyan eden ünlü şarkıcı Yıldız Tilbe, “Yarın 8 Mart Kadınlar Günü. Kocasının başı üstünde taşıdığı kadınlar kutlasın” dedi.
Tilbe, Hadislerden örnek vererek, "Kadınlar size Allah’ın emanetleridir, onlara yumuşak davranın, incitmeyin" ifadelerini kullandı.


8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla twitter’dan açıklamalar yapan Yıldız Tilbe, “Seni çileden çıkaran yamuk kadını koyacaksın kapının önüne, o kadar. Düzgün kadın alıp bakacaksın keyfine. Öldürmek haksızlık. Kadınlar melek demiyorum fakat sonuç ortada işte, 40 saatte 1 kadın cinayeti az mı, hak mı, hukuk mu nedir?” dedi.

“KOCASININ BAŞI ÜSTÜNDE TAŞIDIĞI KADINLAR KUTLASIN”

Yarının Kadınlar Günü olduğunu hatırlatan sevilen yorumcu, “Kocasının başı üstünde taşıdığı kadınlar kutlasın. Diğerleri de ağlasın kadınlıklarına. Ne zaman ki kadınlar halaylar, şarkılar, danslar eşliğinde sokaklarda bayram gibi özgürce kutlarsa, o zaman kadınlar günü olur 8 Mart. Kadınları koruyan yasalar sağlıklı, bilinçli erkekler ve kadınlar yetiştirir topluma. Adalet güzeldir her zaman, adı üstünde adalet” açıklamasında bulundu.

HADİSİ ŞERİF’Lİ ÖRNEK VERDİ

Hadisi Şerif’li örnek veren Tilbe, "Cennet anaların ayağı altındadır. Kadınlar size Allah’ın emanetleridir, onlara yumuşak davranın, incitmeyin" ifadelerini kullandı.İHA

'Tüm kadınlar Polat gibi erkek ister '



Kurtlar Vadisi'nin Savcı Leyla'sından açıklamalar

Daha önce birçok dizide oynayan ancak Kurtlar Vadisi Pusu dizisnde canlandırdığı Savcı Leyla karakteriyle zirveye oturan Çiğdem Batur, hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Sabah gazetesinden İlker Gezici'nin sorularını yanıtlayan Batur, rol arkadaşı Necati Şaşmaz'a övgüler dizdi. Güzel oyuncu Polat Alemdar karakteriyle ilgili olarak da, "Polat'ı her kadın ister, ancak onunla ilişki yaşamak çok zor" şeklinde bir ifade kullandı.

Kariyerinizin dönüm noktası nedir?

Popülarite anlamında dönüm noktam 'Kurtlar Vadisi'dir.

Bitiriyoruz! Tüm Ayakkabı Markalarında Tek Fiyat!
Dizide rol almaya başladıktan sonra hayatınızda neler değişti?

Daha fazla kişiye ulaştım ve daha fazla insan beni tanıdı.

ÖNCE SEVİLMEDİM
Seyirciye kendinizi sevdirmek güç oldu mu peki?

Evet, başta 'Savcı Leyla' karakteri 'Polat'ın işlerine çok fazla karışıyor diye çok sevilmedim. İkinci bölümden sonra sokakta yürüyemez oldum. "Polat'ın işine çok karışma" diye bağıranlar oldu.

Sonrasında seyircinin bakış açısı değişti, değil mi?

Kesinlikle! Eli silah tutan, ayakları yere sağlam basan, yeri geldiğinde çok otoriter olan ve 'Polat'ı bile yönlendiren güçlü bir kadın tipini seyirci çok sevdi. Bunun başarı olduğunu düşünüyorum.

Çiğdem Batur'un fotoğrafları

Bunu nasıl başardınız sizce?

'Vadi kadınları' diye bir şey var ve genelde sevilmezler ama ben bunu yıktım. Erkekler; güçlü, zeki kadınlardan kaçarlar aslında, baskın olan kadını çok fazla sevmezler. Ama bu karakter öyle olmadığını gösterdi. Erkekler de güçlü ve baskın kadını sevip kabul edebiliyorlarmış.

'LEYLA' OLMAK ZOR
Dizinin çok sayıda kadın seyircisi de var. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?

Onlara hayranım. Bence; 'Polat-Leyla' aşkının da diziyi izlemelerinde etkisi var. Kendilerini, 'Leyla'nın yerine koyup onun gibi olmak istiyorlar ama 'Leyla' gibi olmak her babayiğidin harcı değil.

HER KADIN POLAT'I İSTER ANCAK..
'Polat'; kadınların idealize ettiği bir karakter mi size göre?

Bütün kadınlar güçlü erkek ister. 'Polat Alemdar' da çok güçlü, sevdiğine sahip çıkan bir karakter. Ancak onun aşktan çok daha büyük ve önemli işleri var. İdealize edilen bir erkek belki ama 'Polat' gibi bir adamla ilişki yaşamak çok zor. Düşünebiliyor musunuz; sevdiğiniz erkeğin başına her an bir şey gelebilir.

'MEMATİ'NİN ÖLÜMÜNÜ İZLEYİCİ DE KABULLENDİ
'Memati'nin diziden ayrılması diziyi etkiledi mi sizce?

"Keşke ayrılmasaydı" diyen pek çok insan var ama reytinglere baktığımızda olumsuz etkilediğini söyleyemeyiz. Haftanın birincisi hâlâ 'Kurtlar Vadisi: Pusu'. 'Memati'nin ölümünü kabul ettiler. Ona da saygı duydular. n Dizinin 10 senedir reytinglerde birinci olmasını neye bağlıyorsunuz? Gündemi takip eden bir dizi. Siyasi, güncel konuları; yeri geldiğinde henüz gerçekleşmeden seyircisine aktaran, haberleri izlemeyen izleyiciye bile bir bölümüyle o hafta neler olduğunu anlatan bir proje 'Kurtlar Vadisi'. Sadece insanların birbirini öldürdüğü bir mafya dizisi değil. 10 yıldır alternatifi de yapılamadığı için halen birinci.

ROLÜN AĞIRLIĞI ÇOK FAZLA
Kendinize yakın buluyor musunuz 'Savcı Leyla'yı?

Ben de hayata karşı sert ve güçlü dururum; duvarları olan biriyim. Benim de çok sinirlendiğimde bir kaşım kalkar; 'Leyla' gibi dominant tarafım var.

Rolün ağırlığını taşıyor musunuz?

Savcı olmak; çok zor ve büyük sorumluluk gerektiren bir meslek. Seyirci bu durumu sizinle o kadar fazla özdeşleştiriyor ki... Eğlenmeye gittiğimde daha ağır takılıyorum.

Mesir macunu dağıtacaklar



'Bir Kadın Bir Erkek'in 'Zeynep'i Demet Evgar ile 'Ozan'ı Emre Karayel, 21 Mart'ta Manisa'da düzenlenecek festivalde halka mesir macunu dağıtacak

Demet, ‘Hafsa Sultan’ olacak, Emre de ‘Merkez Efendi’! Festivalde Sibel Can, Ziynet Sali, Hüseyin Turan, Murat Dalkılıç ve Hande Yener de konser verecek.

POSTA

Türkiyenin ilk elektrikli otomobilini üretti.





6 yıl önce yerli spor otomobil Etox’u üreten Ercan Malkoç, Erdoğan’a verdiği sözü tuttu ve ODTÜ ile birlikte Etox’un elektrikli modelini geliştirdi.



Bundan 6 yıl önce yerli spor otomobil Etox’u üreten Ercan Malkoç, Başbakan Erdoğan’a verdiği sözü tuttu ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile birlikte Etox’un elektrikli modelini geliştirdi. Türkiye’de üretilen ilk elektrikli spor otomobil olan Etox, yaklaşık 20 ayda geliştirildi. Tam dolu şarj ile 180 kilometre yol gidebilen Etox, saatte 170 kilometre hıza çıkabiliyor.

Hiv virüsü taşıyan bebek nasıl tedavi ettiler?





Amerika Birleşik Devletleri’nde doktorlar, tıp tarihinde ilk kez, HIV virüsü ile doğan bir bebeği iyileştirmeyi başardılar.



Başarının, bebeğe çok erken aşamada yüksek dozda antiretroviral ilaçla müdahale edilmesi sayesinde sağlandığı düşünülüyor.
Mississippi’de doğan bebek, şu anda ikibuçuk yaşında ve bir yıldır ilaç kullanmadığı halde hastalık belirtisi göstermiyor.
Tedavinin diğer çocuklarda da aynı etkiyi gösterip göstermeyeceğinin anlaşılabilmesi için daha fazla denenmesi gerekiyor.
Ancak sonuçlar ilk defa, HIV virüsü ile doğan çocukların çok erken müdahale halinde, iyileştirilebileceğini göstermiş oldu.





Ortadan kaybolmuş

Koruma amacıyla adı ve cinsiyeti açıklanmayan çocuk Missisipili.

Doktorlar, annesinin HIV taşıdığı tespit edilen bebeğe HIV pozitif olma riski yüksek olduğundan, henüz 30 saatlik iken yüksek dozda antiretroviral ilaç tedavisi başlatmışlar.

Çocuk 18 aylık oluncaya kadar bu tedavi devam etmiş.

Ama çocuk ve annesi 5 ay boyunca ortadan kaybolunca, doktorlar da endişelenmeye başlamışlar.

Aradan beş ay geçmiş ve 5 ay sonra bu süre içinde hiç ilaç kullanmamış olan bebek yeniden tedavi merkezine getirildiğinde karşılaştıkları sonuçlara inanamamışlar. Çünkü bebekte hiç virüs bulunamamış.



Neden başarılı oldu?

ABD’deki AIDS Araştırmaları Vakfı’ndan Ruina Johnston şöyle açıklıyor:

“Normal olarak HIV pozitif riski taşıyan çocuklar profilaktik antiretroviral ilaçla tedaviye alınıyor. Oysa burada çocuğa standart tedaviye göre çok daha yüksek bir doz ilaç, çok daha erken bir aşamada veriliyor.

“Muhtemelen bu yüzden, HIV virüsü, bebeğin vücudunda virüs rezervleri kuramadan yok edilmiş oldu. Bir kere oluştuktan sonra yok edilmesi çok zor olan şey bu rezervler. Onlar oluşmadan müdahale edilirse anti retroviral ilaçların virüsle başedebildiği anlaşılıyor. “

Gerçekten de erken müdahelenin kritik önem taşıdığını söyleyen doktorlar, ilaçların iki etkisi olduğunu söylüyor.

Antiretroviral ilaç, önce virüsün çoğalmak süretiyle kısa ömürlü aktif hücreler üretmesini engelliyor. Ama daha önemlisi CD4 adı da verilen uzun ömürlü alyuvar hücrelerini etkilemesini önlüyor.

Bu hücreler bir kez virüsü alırsa, HIV virüsünü yıllarca barındıran ve üreten gizli rezervler gibi işlev görüyor.

İşte bu yüzden tedavinin daha büyük bebeklerde ve daha geç müdahele halinde sonuç getirmeyeceği düşünülüyor.

‘İşlevsel tedavi’

Tedavinin sonuçlarını, Baltimore’da Johns Hopkins Üniversitesi’nde virolog Dr Deborah Persaud, Atlanta’da Retrovirüsler ve Fırsatçı Enfeksiyonlar Konferansı’nda sundu.

Persaud, “Bu HIV’nin çocuklarda potansiyel olarak tedavi edilebilir olduğunun bir kanıtı” dedi.

İlk başarılı HIV tedavisi, 2007 yılında Timothy Ray Brown’a uygulanmıştı.

Brown’un hastalığı, lösemi tedavisinde kullanılan, bağışıklık sisteminin yok edilmesi yöntemiyle ve HIV enfeksiyonuna direnen genetik mutasyona uğramış bir donör’den alınan kök hücre nakline dayanan bir tedavi sonucunda önlenebilmişti.

Bu, uygulaması çok zor bir tedavi olduğundan, antiretroviral ilaçla tedavinin çok daha “işlevsel” ya da uygulanabilir bir tedavi olduğu söylenebilir.



Sadece bu bebek mi?

Mississippi’deki bebek, çocuklarda HIV tedavisinde kullanılan mevcut ilaçlarla iyileştirilen ilk hasta oldu.

Ama acaba tedavinin başarısı ilaçtan ve erken müdahaleden ziyade, bebeğin bünyesine has özelliklerden kaynaklanıyor olabilir mi?

Yani, bu tedavi sadece bu çocuğu iyiliştirmiştir diyebilir miyiz?

AIDS Araştırma Vakfı’ndan Dr Ruina Johnston, “Bunu düşünmemizi gerektirecek bir sebep yok şu anda. HIV virüsünü çok güçlü bir şekilde kontrol eden bünyelere has özellikler biliniyor. Bu bebekte böyle özellikler bulunduğuna dair işaret görülmüyor” diye yanıtlıyor.



Bir yıldır temiz

Missisipi’de çocuğun bakımını sürdüren uzmanlardan Dr Hannah Gay, bir yıldır çocuğa yapılan en hassas testlerde bile, kanında virüse rastlanmadığını söylüyor.

Dr Gay, bebeğin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürme şansının çok yüksek olduğunu söylüyor ve bu yöntemin, annelerinden doğarken HIV virüsü alan diğer bir çok bebekte de aynı sonucu verebileceğinden umutlu olduğunu vurguluyor.

Varlıklı ülkelerde HIV taşıyan annelere uygulanan antiretroviral ilaç tedavisi ile, zaten kandaki virüs çok düşük düzeye indiriliyor ve çocuklara geçme oranında yüzde 98 oranında risk azaltıcı etki yaratılıyor.

Ama gelişmekte olan ülkelerde antiretroviral ilaç tedavisine hala görece çok az kişi ulaşabiliyor ve HIV pozitif kadınların çocukları hala büyük riskle karşı karşıya. kaynak bbcturkçe

İnternetin seksi ve cesur güzel kızları




















Deniz Seki :"Saygımdan susuyorum"





SAYGIMDAN SUSUYORUM



 Söyleyecek çok sözü olduğunu ancak devam eden dava sürecine olan saygısından sustuğunu belirten ünlü şarkıcı, şöyle devam etti: “Yüce Allah’ım şahidimdir ki; bugüne kadar hiç kimseye en ufacık bir zarar vermişliğim olmadı, olamaz da. Bir dönem sadece kendime zarar verecek boyutta bir yanlış yaptım. Acısını ve pişmanlığını hâlâ yaşıyorum. Hayatımın hiçbir aşamasında insan sağlığına zararlı bir maddenin ticaretini yapmak gibi çirkin bir eylemde bulunmadım; asla! Allah’ım en yakın şahidimdir bu cümlelerime. Yüce yargıya ve Türk adaletine güveniyorum. Bu zorlu ve yıpratıcı sürecin sonucunu sabırla bekliyorum. Dualarınızı esirgemeyin.”

Deniz Seki: "Çok pişmanım"


Deniz Seki; tekrar hapse gireceği yönündeki haberler için “Kendime zarar verecek şeyler yaptım ama başkasına asla! Günlerdir uyuyamıyorum, bana dua edin” dedi.

Ünlü şarkıcı Deniz Seki, ‘uyuşturucu satışına aracı olduğu’ iddiasıyla yeniden hapse gireceği yönündeki haberlere açıklama getirdi. Seki gönderdiği basın açıklamasında şunları söyledi: “Allah şahidim olsun, son üç gündür hakkımda çıkan haberlerden dolayı bir lokma uyku bile uyuyamıyorum. Geçmişte kendime zarar verecek şeyler yaptım ve bunun acısını da, pişmanlığını da çektim.”

Sinem'in boynunu kırıp uçurumdan atmışlar!



BURSA’nın İnegöl İlçesi’nde, 3 yıl önce ortadan kaybolan Uludağ Üniversitesi Meslek Yüksekokulu 2’nci sınıf öğrencisi Sinem Yurdanur’un, uçurumun dibinde battaniyeye sarılı kemikleri bulundu.



Sinem’i, polis tarafından geçen yıl düzenlenen uyuşturucu operasyonunda, intihar eden sevgilisi Emrah Kaya’nın öldürdüğü öne sürüldü. Cesedin yerini, “Sinem rüyalarıma giriyor. Vicdan azabına dayanamıyorum” diyen, Emrah Kaya’nın arkadaşı Rıfat A. polise bildirdi.







Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Sinem Yurdanur, 2010 yılı temmuz ayında sınava girmek için İstanbul Çatalca’dan geldiği İnegöl’de ortadan kayboldu. Sinem Yurdanur tüm aramalara rağmen bulunadı. Sinem Yurdanur’un en son İnegöl’e geldiği gün, Kültürpark’ta bir çok suçtan kaydı bulunan sevgilisi Emrah Kaya ile görüldüğü ortaya çıktı. Olayla ilgili gözaltına alınan Emrah Kaya, Sinem’in kaybolmasıyla hiç bir ilgisinin bulunmadığını söyleyince serbest bırakıldı. Emrah Kaya, geçen yıl Mart ayında uyuşturucu operasyonu kapsamında düzenlenen operasyonda gözaltına alınacağı sırada, yanındaki tabanca ile göğsüne tek el ateş ederek yaşamına son verdi.

Sinem'in cesedini bulan polislere ödül verdiler!















İnegöl ilçesinde 3 yıldır kayıp olan üniversite öğrencisi Sinem Yurdanur'un cesedini bulan polislere İlçe Kaymakamı Aziz İnci tarafından başarı belgesi verildi.

İnegöl ilçesinde 3 yıldır kayıp olan üniversite öğrencisi Sinem Yurdanur’un cesedini bularak cinayeti aydınlatan polislere İlçe Kaymakamı Aziz İnci tarafından başarı belgesi verildi.



İnci, kaymakamlık binasında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, İnegöl’ün insanların huzur içerisinde yaşadığı bir yer olduğunu belirterek, ”2013 Mart ayı itibariyle geçtiğimiz yaklaşık bir yıllık süreci değerlendirdiğimizde, çok yoğun bir mesai harcadık. İlçemizde huzurun, asayişin, genel güvenliğin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, işlenen suçların aydınlatılması, faillerinin, sanıklarının yakalanarak adalete teslim edilmesi, bu suretle vatandaşta emniyet teşkilatına duyulan güvenin artırılması açısından çok önemli, çok verimli bir süreç yaşadık” diye konuştu.







Bu süreçte çok önemli olayların aydınlatıldığını, birçok olayın da aydınlatılmasında ciddi mesafeler alındığını ifade eden İnci, ”Ben arkadaşlarımıza mevzuatımız gereği başarı belgesi takdim edeceğim. Ortaya koyduğunuz üstün gayret sebebiyle sizi başarı belgesiyle taltif eder, başarılı çalışmalarınızın devamını dilerim” diye konuştu.



Kaymakam İnci, İlçe Emniyet Müdürü Murat Sevinç, Emniyet Müdür Yardımcısı Tuncay Gönültaş, başpolis Bülent Doğan, polis memurları Atalay Tanış, Satılmış Soysal, Ömer Gürhan, Mustafa Kartal, Sedat Akbaba ve Salih Kundul’a başarı belgesi, Asayiş Büro Amiri Tuncay Gülmez’e ise daha önce de başarı belgesi alması dolayısıyla üstün başarı belgesi verdi.

Fenerbahçeli sporcu kız cimbomlu çıkarsa!

         Fenerbahçeli voleybolcu Duygu Bal: Sarı kırmızı harika bir renk




Fenerbahçeli voleybolcu Duygu Bal'ın, giydiği sarı turuncu montu olay oldu. İnstagram sayfasında paylaştığı fotoğraflar montu sarı kırmızı olduğu zannedilince Fenerbahçeli taraftarların tepkisi çekti.

Bu arada sarı ve kırmızı harika bir renk...

Kendisine gelen tepkili yorumları silen Duygu Bal hemen bir açıklama yaparak, "İnsanların kafa yapılarını değiştiremedik

Sarı ve lacivertte öyle hele siyah beyaz uyumu hayatım boyunca asla giymekten ve kullanmaktan esirgemeyeceğim renkler.



Fotoğrafta sarının altındaki renk turuncu. Pek sevmediğim bir renk...

Ama altındaki kırmızı mor ve pembe olarak rengarenk devam ediyor.



Nı nedenle montumu çok seviyorum" dedi.

Bir Galatasaraylı taraftar ise, "Bir gün herkes doğru yolu bulur. Bu arada yakışmış" yorumunu yaptı.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites