This is default featured post 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

28 Ocak 2016 Perşembe

Cem Yılmaz'ın başrolünü üstlendiği İftarlık Gazoz

Ege kasabasında yaşayan insanların günlük hayatlarını konu alan İftarlık Gazoz, filminin basın gösteriminde Cem Yılmaz adından söz ettirdi. Cem Yılmaz, İftarlık Gazoz ile ilgili ortaya çıkan iddialara da gösterimde yanıt verdi. 





Muğla'nın bir kasabasında yaşayan insanların sıradan hayatlarını konu aldığın İftarlık Gazoz görücüye çıktı. Oyuncu kadrosunda Cem Yılmaz, Berat Efe Parlar, Okan Avcı, Yılmaz Bayraktar, Ummu Putgul, Macit Koper, Greta Fusco, Mustafa Alabora gibi isimlerin bulunduğu İftarlık Gazoz'un basın gösterimi gerçekleşti. Senaristliğini Yüksel Aksu'nun yaptığı, komedi ve dram filmi İftarlık Gazoz'un gösteriminde eğlenceli anlar eksik olmadı.



 Gazozcu Ustası Cibar Kemal ve karneleri aldıktan sonra çalışmak isteyen Adem'in yaşadığı maceraları samimi bir dille beyazperdeye taşıyan İftarlık Gazoz'un basın gösteriminde konuşan Cem Yılmaz, konuk oyuncu olduğu yönündeki haber ve iddiaları yanıtladı. Ünlü komedyen, "O tür haberler çıktığında 'destek veriyor' sözü bile çok utandırıcı bir söz. Birbirimize destek veriyoruz. Benimle ilgili afişte nasıl yazıldığı pek umurumda değil." dedi. Yılmaz, bugüne kadar oynadığı ve yönettiği filmler arasında da en beğendiği filmin Pek Yakında olduğunu söyledi.

İftarlık Gazoz filminin gösteriminin ardından Cem Yılmaz, "Bu filmin her evresinde çok zevk alarak çalıştım. Yüksel'in filmleri arasında gıptayla bahsettiğim bazı özellikler var. Gerçeklik gibi, dozunda bir mizah gibi. Ali Baba ve 7 Cüceler'in montajı bittiği sıralarda Muğla'ya gidiyordum. Komedi dışında böyle dramalarda rol almak güzel." şeklinde konuştu. Cem Yılmaz, "Yönetmen arkadaşlardan böyle teklifler bekliyorum. İki gün önce bir yerde bir haber okudum da 'iflas mı etti' diye bir haber. Bir iki böyle tarz filmde ne çıkarsa... " diye de espri yaptı.



 HANGİ FİLMLERİNİ SEVDİĞİNİ SÖYLEDİ

 Zaman zaman esprileri ile katılımcıları güldüren Cem Yılmaz, hangi filmini en çok sevdiğine ilişkin bir soruya da şöyle cevap verdi: "Benim 6-7 filmimi ikiye ayırabiliriz; Hokkabaz gibi, Herşey Çok Güzel Olacak gibi ya da Gora, Arog, Ali Baba gibi. Fantastik dünyalar ya da etrafımızda gördüğümüz olağan haller. Bu iki türde film yapmaya çalışıyorum. Komiklerden Ali Baba, dramlarda Pek Yakında ve Her şey Çok Güzel Olacak'ı çok severim. Aslında baktığımda niyet edip de neticelendirdiğim filmlerden memnunum. Eğer imkan bulursam bir sonraki filmde daha iyi yapmaya çalışırım" ifadelerini kullandı.



 ''İKİ AHBAP GİBİ ÇALIŞTIK''

 Filmin çok yorucu ve zorlu bir çekim sürecinin olduğunu belirten Yüksel Aksu, Cem Yılmaz'ın oyunculuğunu övdü. Aksu, Cem Yılmaz'ın kendisine yardım ettiğini belirterek"Cem'i sadece star olduğu için değil, gerçekten çok sinematografik bulduğum ve çok iyi oyuncu olarak gördüğüm için beğeniyor. Başka katlıkları da oldu, yönetmen ve senarist olarak da bana yardım etti. Yer yer dramaturjik konularda hatta çok teknolojik konularda, dijital efektlerde falan Cem'e soruyorduk. Bir de star egosu ile değil, oyuncu metodu ile geldi. Birkaç tane sahnesini çekmeden falan attık. Uzatıyor, sarkıtıyor gibi uyarılarda bulundu. İki ahbap gibi çalıştık." şeklinde konuştu.

İftarlık Gazoz filminde Muğla'nın bir kasabasında yaşayan insanların sıradan hayatlarını konu aldığını anlatan Aksu, "Bu kominiteyi, bu mahalle kültürünü, bu dayanışmayı, beraber film seyretmeyi, beraber maç seyretmeyi, genel olarak karnavalist Türkiye'yi nasıl kaybettikle ilgili. Saptamalarım var tabi ama daha çok sosyolojinin konusu.



 Ben sosyolojik saptamalar yapmayı çok doğru bulmuyorum. Ben 70'li yılların o karnavalist ramazanları, karnavelist sokağı, meydanların ruhu, araçların ruhu gibi şeyleri hayal gücümle yapmadım. Tanıklıklarım, gözlemlerim ve bu benim ilgimi çekiyordu, keyif alıyordum." ifadelerini kullandı.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites